Noel balosu.

Lily noel günü erkenden uyanmıştı öğrencilerinden ve ailesinden gelen hediyeleri açtı ve her noel günü annesinin ona gönderdiği elbise ve ayakkabıları gördü.Lily kendine hakim olamadan gülmeye başladı.''Bunları giyebileceğim bir partiye davetli değilim ki...''diye düşündü.Sonra bir anda neden partiyi ben yapmıyorum dedi.Elbise şeker portakalı renginde tam onun çocuksu haline uyuyordu.Lily elbiseyi üzerine geçirince yanından yırtmacı olduğunu gördü.Elbise üzerinde harika gözüküyordu.Biraz makyaj yaptıktan sonra kimseye gözükmeden balo salonuna indi.Burasını süsleyecek fazla vakti yoktu.Hemen hagride bir baykuş gönderdi.Ve elini salonun tavanına kaldırarak bir büyü söyle ve tavandan kar taneleri düşmeye başladı.Karlar düşüyorlar ama bir süre sonra yok olmuyorlar tam aksine döküldüğü yerde uzun bir süre erimeden duruyordu.

Lily kafasını kaldırıp bu güzel manzarayı izlerken içeriye arkasında kocaman bir çam ağacı sürükleyerek hagrid girdi.''Bence o karı durdurmalısın yoksa salon akşama kadar bir metre kar tutucak''dedi. Lily ''Hagrid çok teşekkür ederim ağaç için onu kapının tam karşısına kotarmısın''dedi ve Hagrid'in uyarısına uyarak karı durdurdu.Sabahtan beri salondaydı.Öğrencilere ve profesörlere davetiye göndermeliydi.Saatine baktı şimdi herkez öğle yemeğindedir diye düşündü.Ve cincücelere tatlı ikramı yaparken davetiyeleri de herkeze ulaştırmalarını söyledi.

Akşama doğru karı tekrar başlatıp kapıları açtı.İçeri giren öğrenciler elbiseniz çok güzel diyerek gülümsüyorlardı.Lily ''Beni yansıttığını düşünüyorum ''diyip o da gülümsüyordu.İçeriye giren profesörler biraz şaşırıyorlardı çünkü ortada bir profesör masası yoktu.Lily ''lütfen herkez istediği yere otursun ''diyerek onlara yol gösteriyordu.'' Hadi her kez içeriye girsin birazdan müzik başlayak''dedi ve oda içeriye geçip Slytherin masasına oturdu.


out: Lütfen her kez elbisesini rpsinin altına koysun.Koyamayan link atsın.

O gün noel günüydü.Miley noellere bayılırdı ve noel gecesi hep bir baloda veya partide olurdu.Kar çok hızlı ve çok güzel yağıyordu ve bu akşam Lily'nin verdiği bir balo vardı.Miley bu baloda kendini toparlamak istiyordu çünkü okulda olan bu son olaylar onu hem çok üzmüş hemde çok yormuştu.Kendi kendine ''bu gün bunları düşünme çünkü bu gün noel''diyordu.Kendi sıkıntılarıyla başkalarının canını sıkmamalıydı.Giysi seçme konusunda pekte iyi değildi ama böyle güzel bir günde şık bir elbise giymek istiyordu.Buna uygun olarakta ablasının ona doğum gününde aldığı mavi elbiseydi.Miley bu elbiseyi çok seviyordu.Giyindikten sonra sıra makyajdaydı.Miley kendine asla makyaj yapamazdın bunun için Vanessanın yapması gerekiyordu.Vanessaya selendi ama onunda baloya hazırlanması gerekiyordu.Zorlada olsa onu odasına getirtti.Ve makyajını yapmaya başladı.Saçınıda yaptıktan sonra hazırdı ve balo zamanı gelmişti.



Baloya gittiğinde bir çok öğrenci vardı.İçerisi çok güzel döşenmişti noel ağacına bayılmıştı.Miley buraya gelene kadar çok üşümüştü ama içerisi çok güzeldi.Etrafına bakarak bir profesör aradı ne orada ve Lily'i gördü.Yanına giderken eline bir içki almak istedi ama Vanessa'nın ona söylediği söz aklına gelmişti''boyalı içecekler içmek çok sağlıksız ve sende bende içmicez''demişti.Ne kadar ona kızsada haklıydı ve yanında duran bir bardak meyve suyunualdı ve Lily'e doğru ilerledi...

[img][/img]

Ashley noel günü çok severdi. Çünkü arkadaşlarıyla balo yaparlardı. Balonun en güzel kızı ise her zaman o seçilirdi. Noel günü uyandı. Yüzünü yıkadı ve aynaya baktı. "Evet! Çok güzelim! Dünyanın EN güzel kızıyım ben!" diye içinden geçirdi. Üstüne çok güzel pembe bir tuvalet giydi. Bu tuvaleti geçen hafta noel balosu için almıştı. Çünkü bir kez giydiği şeyi bir daha asla giymeme gibi bir huyu vardı. Sonra saçını yaptı. Evinde olsaydı kuaföre gidecekti. Ama şimdilik bununla idare etti. Sonra makyajını yaptı ve tamamen hazır bir hale geldi. Son bir kez aynaya baktı.

- Ayna ayna! Söyle bana. Var mı benden daha güzel bu dünyada?

Aynadan yok cevabını alınca gayet mutlu bir şekilde balo salonuna doğru ilerlemeye başladı. Balo salonunda birçok kişi vardı. Profesörlerden Lily ve Miley (yani ablası) ortada dans ediyorlardı. Ashley içinden "En güzel ben olmuşum." diye geçirdi. Sonra profesörlerin yanına gitti.

- Merhaba. Balo çok eğlenceli görünüyor. Ve çok şık olmuşsunuz.
dedi. Daha sonra Lily'ye dönerek:

- Eragon'un okuldan atılması çok iyi oldu. Okulun düzenini bozuyordu.
dedi.




(bundan sonra derslerdeki ve diğer yerlerdeki rplerime de karakterimin giydiği giysinin ve saçın resmini koyabilir miyim? cevap bekliorm )

Miley Ashley'e dönerek
- Sen de çok güzel olmuşsun canım bu elbiseyi hatırlıyorum evde bana göstermek için giymiştin o zaman da çok güzel olmuştun.
dedi.Ardından:
- Ama Eragon konusunu burda açmayalım tatsız bir olay olacak diye çok korkuyorum.
dedi.
Ashley:
- Peki. Bu arada teşekkürler.

Daha sonra Miley de diğer öğrenciler ve profesörler gibi dans etmeye başladı.

rp out: doğru bu aralar okula değil dersaneye gittiğim için okul formasını unutmuşum

Vanessa balo salonuna girdi.Her zaman olduğu gibi çok güzel olmuştu.Daha sonra profesör
Lily Angelin^'nın yanına gitti.Ona:
-Merhaba profesör..Balo çok iyi bir zamanda yapılıyor.Öğrenciler ders yapmaktan sıkılmışa benziyorlardı.Neyse ben dğer taraflara göz atayım.İyi eğlenceler profesör..diyerek Miley ve Ashley'nin yanına gitti.
Vanessa:
-Selam kızlar..Nasıl gidiyor parti?diye sordu.Ancak onlar kendilerini dansa kaptırmışlardı.Vanessa'da onlara katılıp çılgınca dans ediyordu...

Out:Resmim:

Liv bakanlıkta yorucu bir günün ardından Hogwarts'a daha da yorucu yollarla oraya ulaşmamak adına Müdire Lily'nin izniyle öğretmenler odasında ki şömineyi kullanarak baloya gelmeyi tercih etmişti. Odada kimsenin olmayacağına emindei. O okula vardığı saatler emindi ki herkes balo salonunda olacaktı.

Bakanlıktaki odasından şömineye külleri savurduğunda sadece odada kimsenin olmamasını diliyordu. Dilediği olmuştu. Elinde giysilerinin bulunduğu küçük çanta ile boş odaya şömineden yavaşça çıkarak girdi. Üstü biraz kirlenmişti ama önemli değildi. Zaten kendini yenileyecekti. Bayan profesörlerin kullandığı küçük tuvalete girdiğinde dağınık saçlarla aynada görüntüsü belirdi. Buna biraz bozulsa da yapacağı kısa bir hareketten sonra düzelmişti. Yanında getirdiği sade nil yeşili elbisesi gözlerini daha belirginleşmişti. Yüzüne makyaş yapmaktan nefret etsede biraz canlılık için kırmızı rujunu sürmeyi tercih etti. Ruj yüzüne ve tenine canlılık katmaya yetmişti. Omuzlarına dökülen saçlarını arkaya doğru savurarak alnına düşen perçemini düzeltti. Son kez aynadaki görüntüsüne bakıp, halinden memnun bir şekilde balo salonuna ilerledi.

Balo salonu çok şık bir biçimde düzenlenmişti. İçerdide salınan güzel kız öğrenci ve bayan profesörlerde harikulade elbiseleri ile salonu doldurmuştular. Liv tapuklu ayakkabısına yeni yeni adapte olmuş gibi yavaşça ilerledi. Müdire hanıma diğer iş arkadaşlarını nazikçe selamladı. Bir kaç öğrenci dışında gözüne çarpan kimse olmamıştı. Bu gecenin yanlız geçirilmesi doğru olmazdı ama Liv'in pek keyfi yoktu. uzun elbisesinin etekleri ile oynayarak konuşmaları dinlemeyi tercih etti.