Kötü bir sabah, güneşin doğuşuyla uzaklara göçen gecenin karanlığı serinletirken şimdi yakan-kavuran güneşin ışıkları dolanıyordu odasında. Göz kapaklarının yavaşça aralanmasıyla görüyordu. Kendisini yataktan kuş gibi bırakıp çapaklı gözlerini ovaladı Samara. Şimdi dolabındaki cübbesini çıkarıp temizleme vakti değildi, dersliğe geç kalacaktı. Oyalanmak için değildi uğraşları, uykusunu atabilmek içindi. Cübbesini hafif bir silkeleme sonucunda giyindi, aynaya bile bakmadan dışarıya koşuştu.
" Off!! Geç kalacağım yine..." diyordu merdivenleri inerken. Koridorda oynaşan, zıplaşan ve de cak cak konuşan geveze öğrencileri görünce içini çıldırtan bir duygu oluşuyordu. Hepsini sersemletip bir şey yapmamış moduna girmek vardı şimdi, tüm bulanıkları öldürmek gayesiydi her zaman ki gibi. Tüm bunları kafasından atmaya çalışırken dersliğin önünde bulunduğunu unutmuştu, kapıyı yavaşça tıklattı ve içeriye girdi. Profesöre
" Günaydın profesör..." diye mırıldanmakla yetindi sadece. Sesi bile uyku sersemi olmuştu ki boğuktu, kısıktı. Titreyen ellerine şöyle bir bakındı, sonra da gözlerini ovuşturdu. Saat arayışı içerisindeydi, sınıfı gözledi. Koca sınıfta asılı olan saati görür görmez kısık gözleriyle bakındı. Dersin başlaması gerekti, yani öyle düşünüyordu. O sırada profesör Coary ayağa kalktı.
"Hepinizin çok yorgun olduğunu görüyorum çocuklar ama bu dersi anlatmam gerekşyor. Biliyorum son ders tarih çekilmez ama lütfen dinleyin. Zaten öbür hafta soru cevap yapıcaz" dedi. Sonra da asasını tahtada yazan Huffle puff yazısına vurarak sözüne devam etti.
"Helga Hufflepuff küçük bir çiftlikte doğmuştur. Çiftliklerinde kazandıkları para onlara yetmiyormuş. Hufflepuff büyülerin yardımı ile bir çiftlik yaratmak istemiştir. Başarmıştırda. Burada yeni bitkiler o bitkilerden de yeni iksirler bulmuştur. Çok özlü iksirin yaratıcısı odur. Başta çok fazla kullanılmamıştır. Çünkü içdiğin zaman kendi bedenine dönemiyordun. Ancak Hufflepuff bu iksirin Anti-değişimini yapmıştır.
Bu sayede eski bedenimize kavuşuyorduk.Bundan sonra babasına çiftlikte yardım etmiştir. Hufflepuff adalara göç etmiştir. Burada birinden yaralı bir porsuk almıştır. Onu tam olarak iyileştirdikten sonra teslim etmiştir. Hufflepuff Salazar Slyhtherinle olan savaşlara katılmamıştır ancak inandığı kişlerede güvenmiştir. Okul bahçesinin yapımında büyük rolü vardır. En sevdiği bitkilerin arasına ölmüştür."
Bitmişmiydi? Bitmese bile bitmiş olmasını diliyordu, sıkılmıştı. Huffle puff, adaletin simgecileri... Ne önemi vardı ki, bir grup bulanık işte diye düşünüyordu her zamanki gibi. Kafası allak bullak olsada derslikten çıkmak için ofluyor ve de sürekli dudaklarını büzüyordu.
" Bitmedi mi...Huff? " demekle yetindi sadece. Profesörün saatini yoklamasıyla aniden sevinçle yerinden fırladı. Sınıftakilerin ona attığı dik bakışlara aldırmadan profesörü izliyordu. Çıkın...demesini bekliyordu Samara. Profesör sonunda saatinden kaldırdı kafasını, sınıf profesörün dudakları arasında depreşmiş tek bir kelimenin ardından itekliyordu adeta.
"Çocuklar ders bitmiştir. Ödeviniz Helga Hufflepuff ın hayatının özeti. Sihirli geceler."deid profesör. Samara büyük bir mutlulukla sınıftan çıktı, ödevini yapmak için kütüphaneye gitmeye gerek duymadı. Huffle puff'lu bulanıklara sorabilirdi...