İKİNCİ DERS (offline)

Jodie eşyalarını topladı. Kahvaltısını etti. Cübbesini üzrine geçirdi ve zihinbend sınıfına doğru ilerlemeye başladı. Çok heyecanlıydı ve aynı zamanda da mutluydu. Çünkü bugün ilk kez uygulama yapılacaktı. Bu dersi hiç başaramıyacak olma ihtimalinin bulunması Jodie'yi üzse de yine de derse ilgi duymaktan kendini alamıyordu. Eğer başarabilirse bu onun için büyük bir avantaj olacaktı.

Sınıfa girdiğinde kimse yoktu. Bir yere geçip oturdu ve diğerlerinin gelmesini bekledi. Herkesin öğretmenden önce geleceğine emindi; çünkü herkes onun kadar heyecanlıydı. Bir süre sonra diğerleri de gelip yerlerine oturdular. Kısa süre sonra profesör de sınıfa geldi. Herkes hazır bir şekilde onu bekliyordu. Profesör onları daha fazla bekletmedi ve dönerek: '' Sihirli günler çocuklar. İkinci Zihinbend dersinize hoş geldiniz. Bugün uygulama yapacağız biliyorsunuz değil mi?” dedi. Öğrenciler başlarını sallayarak onay verdiler. Jodie daha da bir heyecanlanmıştı. Profesör devam etti: Şimdi sıralarınızdan teker teker çağıracağım ve hepinize büyüyü uygulayacağım tek yapmanız gereken yoğunlaşmak ve büyüyü söylediğim zaman başka şey düşünmek yerine büyüyü engellemem için kendinizde olmaya çalışmanız. Sadece bu büyüyü engellemeliyim demeniz bile engelleyebilir. Herkeste farklı et ki yarattığı için tam bir engelleme şekli yoktur. Bu yüzden kendi içinizi ve gücünüzü keşfetmelisiniz.''. Sonra bir an için durdu. Sınıfa göz gezdirdi. Birden gözleri Jodie'nin üzerinde durdu. Onu korkutmayacak şirin bir sesle: ilk sen gel Jodie. Yalnızca büyüyü engellemeni düşünmeni istiyorum.”

Jodie korktuğunu belli etmemeye çalışıyordu; ama ne de olsa arkadaşları yüz ifadesinden, profesörse düşündüğü korkunç şeylerden bunu anlayabilecekti. Sonra profesörün ona gülümseyen yüzüne baktı ve ''Başarabilirim.'' dedi. Kendi kendini motive etmeye dalmıştı ki profesörün sorusuyla kendine geldi.'' Evet Jodie, hazır mısın?''. Jodie başını salladı ve profesör sihirli sözcükleri fısıldadı ''Occlumency” Jodie ilk önce kendini toparlayamadı ama yapmayı kafasına koymuştu. Kısa bir anda olsa zihnindeki herşeyi boşalttığını hissetti. Profesörün yüzünde başardığını onaylayabilecek küçük bir gülümseme umuyordu. Korkarak başını kaldırdı. Profesör ona doğru gülümsüyordu. Evet canım bir an kapamayı başardın. Aferin olacak. Şimdi yerine geçebilirsin.'' dedi. Jodie mutluluktan uçmak üzereydi. Bu ilk dersti ve başarmıştı. Bir gün daha iyisini yapmayı umarak yerine oturdu.

Şimdi sıra Ashley'deydi.Profesör onu yanına çağırdı. Ona da aynı şeyleri uyguladı. Sonra Ashley'e dönerek “ Canım, iyi gidiyordun. Eğer biraz sakin davranırsan başaracaksın.”. Ashley yavaşça yerine oturdu. Sonra profesör yanına Eragonu çağırdı.'' Sıra sende Eragon, sen de aynı uygulama için hazırlan.'' dedi. Eragon da aynı şeyleri yaptı ve profesör: “ Farklı şeyleri düşünmeyeceğim diye düşünmeye başlıyorsun. Sadece rahatla. Hadi sende yerine geç.” dedi. Dersin bitmesine az kalmıştı. Sonlara doğru Jodie bu dersin ne kadar zor olduğunu daha iyi anlamıştı. Profesör çıkabilirsiniz dediğinde hep birlikte sınıftan ayrıldılar.